İhsan Oktay Anar'ın kaleme aldığı 'Telefon Melefon Yok' romanı, adından da anlaşılacağı gibi, günümüzün vazgeçilmez iletişim araçlarından telefonun ve onunla birlikte gelen modern dünyanın getirdiği yabancılaşmayı, yüzeyselliği ve anlamsızlığı eleştiren alegorik bir eserdir. Kitap, adını duyduğumuzda bile bir nida gibi yankılanan ve aslında bir yoksunluğu ifade eden bir başlıkla, okuyucuyu ilk andan itibaren bir sorgulamaya davet eder. Anar, kendine özgü masalsı ve fantastik anlatım biçimiyle, teknolojinin insan ruhu üzerindeki etkilerini, gerçeklikten uzaklaşmayı ve iletişimsizliğin ironik bir şekilde iletişim araçlarıyla artmasını ustaca işler. Romanın olay örgüsü, karakterlerin derinlikli analizleri ve sembolik kullanımlarla zenginleşir. Kitap, modern insanın kaybolmuşluğunu, anlam arayışını ve teknolojinin sunduğu sahte mutlulukların peşinden koşarken asıl değerlerden uzaklaşmasını çarpıcı bir dille anlatır. Hedef okur kitlesi, edebiyatın fantastik ve alegorik yönlerini seven, modern dünyanın sorunlarına eleştirel bir bakış açısıyla yaklaşan ve İhsan Oktay Anar'ın özgün üslubuna aşina olan okurlardır. 'Telefon Melefon Yok' benzeri eserler arasında, teknolojinin birey üzerindeki etkilerini inceleyen, distopik veya fantastik öğeler barındıran, günümüz toplumunu eleştiren romanlar sayılabilir. Anar'ın diğer eserleri de benzer temaları işleyebileceği gibi, Gabriel Garcia Marquez'in büyülü gerçekçilik akımındaki eserleri veya George Orwell'ın '1984' gibi distopik romanları da tematik yakınlıklar taşıyabilir.

İhsan Oktay Anar, Türk edebiyatının en özgün ve önemli yazarlarından biridir. 1960 yılında Yozgat'ta doğan Anar, edebiyat dünyasına adım attığı ilk günden itibaren kendine has üslubu, fantastik ve masalsı anlatımı, derin felsefi yaklaşımları ve tarihi unsurları modern bir bakış açısıyla harmanlamasıyla dikkat çekmiştir. Anar'ın eserleri, genellikle Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemleri ile modern Türkiye arasındaki geçişi, Doğu ve Batı kültürlerinin çatışmasını ve sentezini, bireyin varoluşsal sancılarını ve teknolojinin insan üzerindeki etkilerini konu alır. Üslubunda yer yer mistik, yer yer mizahi, yer yer de karanlık ve ironik bir ton hakimdir. Anar'ın dili, zengin kelime hazinesi, eski Türkçe'den ve farklı lehçelerden beslenen sözcüklerin kullanımıyla da öne çıkar. Yazarın önemli eserleri arasında 'Kusursuz Mavi', 'Efrâsiyâb'ın Gizli Bahçesi', 'Puslu Kıtalar Atlası' ve 'Amat' gibi romanlar bulunmaktadır. Özellikle 'Puslu Kıtalar Atlası', yayımlandığı dönemden itibaren büyük ilgi görmüş ve Türk fantastik edebiyatının kilometre taşlarından biri olarak kabul edilmiştir. Anar, eserleriyle edebiyat dünyasında önemli bir yer edinmiş ve birçok okuyucu kitlesi tarafından takdir görmüştür. Eserleri üzerine yapılmış akademik çalışmalar ve eleştiriler de yazarın edebiyatımızdaki yerini pekiştirmektedir. Anar'ın eserleri, okuyucuyu hem edebi bir yolculuğa çıkarır hem de hayatın ve varoluşun temel soruları üzerine düşünmeye teşvik eder. Yazarın modern dünyayı ve onun getirdiği sorunları ele alış biçimi, onu çağdaş Türk edebiyatının en dikkat çekici isimlerinden biri yapmaktadır.